18. yüzyılda Azerbaycan topraklarında hayali bir Ermeni Devleti kurulması için yapılan çalışmaları ele alınmış olmasıdır

Osmanlı Devleti'nin dağılma sürecinde hüzün tüm coğrafyaların ortak paydasıydı. Üç kıtaya uzanan vatanın her köşesinde cepheler açılmış ve yokluk içinde sürdürülen bu savaşlardan payitahta her gün hazin öyküler ulaşmaktadır. Osmanlı Dağılırken Ağlayan Hikayeler başlığı altında değerlendireceğimiz bu hikayelerin ilki Balkan Savaşı Hikayeleri'dir. Elinizdeki kitap, 1912-1913 Balkan Savaşları ardından Osmanlı matbuatına yansıyan ve pek azı günyüzüne çıkmış harp hikayelerinden oluşmaktadır

Stalin’in emri ile Türk Dünyasının her tarafında bir anda başlayan ve 1937-1938 yıllarında zirveye çıkan bu dönem de, birnlerce insan kurşuna dizildiği gibi yüzbinlercesi de muhtelif bölgelere sürgün edilerek, perişan edilmiştir

Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın Hayır Eserleri isimli bu kitap, şahsına âit menkul ve gayrimenkul gelirlerinden, Osmanlı tahtına cülus ettiği 31 Ağustos 1876 Perşembe gününden 1901 senesine kadar yapmış olduğu hayır eserleri ve nakdî yardımları ihtiva etmektedir

Elinizdeki kitap Osmanlı medeniyetinden, İstanbul kültüründen kesitler sunuyor. Evliya Çelebi'den anekdotlar, eski kitapların tozlu sayfalarında unutulmaya yüz tutan latif latifeler, Süleyman Nazif'ten fıkralar, hediyelik altınlar, camilerimizi süsleyen şaheser tablolar

Memoirs of Ali Ekrem Bolayir (1867-1937), son of famous poet Namik Kemal (1840-1888)

Mehmet Kaplan - en önemli deneme yazarlarından biridir. Kendisinin "düşünce temrinleri" olarak nitelediği bu yazma şeklini öğrencilerine de "yazarak düşünün" şeklinde tavsiye ederdi. Kitaptaki yazıları gözden geçirenler onun fikirlerini küçük sohbetler olarak görecekler, kendileri de bu meseleler üzerinde düşüneceklerdir

Yuzyillar oncesinden gelen bilgilerin ve onerilerin ozetlendigi bu kitabi okuduktan sonra aradan neredeyse 400 yil gecmis olmasina ragmen Osmanlidan gunumuze devlet idaresindeki ana sorunlarda pek bir degisiklik olmadigi hissine kapilacaksiniz...Padisahimizin malumu oldugu uzere Osmanogullarinin ulu soylarindan gelen padisahlar arasinda, her seyden once memleketinin genisligi, hazinenin coklugu ve ululuk yonunden en ust mertebeye cikani merhum ve magfur Sultan Suleyman Han'di. Ve yine ilemin bozulmasina sebep olan haller dahi onun zamaninda ortaya cikti; ama devlet gucunun en ust mertebesinde oldugu icin belirtileri o zamanda duyulamasa da birkac senedir ki artik gorulur oldu.Nedimler ve diger yakinlar, padisahin huzur-i humayununda kendilerine yer ve rutbeler bulup, saltanat islerine mudahale eder, vezir-i izamlara nice olmayacak teklifler eder oldular Seda Cakmakcioglu